Gerçek Edebiyat sitesinden Prof. Dr. Kemal Özmen, “Modern Türk Şiirinde Fransız Etkileri” kitabına dayanarak büyük Türk şairlerinin üzerindeki “Frankofon” etkisini araştırdı.
Tevfik Fikret’ten İlhan Berk’e yaklaşık altmış yıllık dönem içinde, mizaç özellikleri, dünya görüşü ve şiir estetikleri birbirinden farklı “frankofon” şairleri anlatan Prof. Özmen’in yazısı şu şekilde:
Tevfik Fikret, Ahmet Hâşim, Yahya Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Muhip Dıranas, İlhan Berk gibi Fransız şiiriyle bağlantıları içinde modern şiirimizin önemli adlarının şiir estetikleri üzerinde yapılan bu değerlendirmeler, metodolojik planda, eserleri bütünlükleri içinde çözümleme ya da eserler üzerinde metinlerarası bir incelemeyi amaçlamaktan çok, şairlerimizin “dış/yabancı kaynaklar”ını ortaya çıkarmayı önceleyen bir “kaynak araştırması” ve değerlendirmesi olarak görülmelidir.
Bu nedenle, 19. ve 20. yüzyıl Fransız şiirinden gelen “etki”leri yerli yerine oturtmak için, dönemin tarihsel gelişmelerine; toplumsal, kültürel yazınsal ve düşünsel koşullarına; yazarın kişilik özellikleri, biyografisi, estetik anlayışı gibi metin dışı olgulara yer yer göndermede bulunmak gerekli olmuştur.
Çalışmamızın temelini oluşturan şiirimizde “kaynak kültür” ve “etki” sorununu temel bileşenleri içinde değerlendirirken, her iki konuyu belirli bir “neden-sonuç” ilişkisi çerçevesinde; “kaynak”ı doğrudan özgün metinlerle, “etki”yi de kökeni, niteliği ve işlevi açısından “yeni metin”le ilintilendirerek ele aldım.
Özellikle, şiirimizin ilk altmış yılında yönlendirici, dahası belirleyici boyutuyla öne çıkan “Fransız etkisi”nin kişisel ve edebiyat dışı nedenlerini; “etki”nin şairlerimizde hangi amaca yönelik olarak araçsallaştırıldığını; “etki” yoluyla özgün metinden kurgu metne geçenin ne olduğunu; “etki” altında oluşturulan “yeni ürün”ün ne ölçüde “özgün” ve estetik bir esere dönüştüğünü ve yazarın estetiğine nasıl bir katkı yaptığını gösterme kaygısı içinde oldum.
Bu açıdan,”etkinin sindirilmesi”, içselleştirilmesi; “etki”nin, “etki” altında kalan yazarın kişiliği, dünya görüşü, hayat ve eşya algısı ve yazınsal estetiğiyle bir “bireşim”e girmesi koşuluyla “etkilenme”nin yazınsal/sanatsal yaratıda doğal bir süreç olduğu düşünülürse, “edebiyatta etki” çalışmasının kendi içinde bir amaç olmayacağı açıktır.
Bu nedenle, “etkilenme” sonucunda ortaya konan somut olguların değerlendirilmesinin doğrudan eserin açıklanmasına, çözümlenmesine, yorumlanmasına yönelik olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Kitapta, “Giriş” yazısının hemen ardından gelen “Tanzimat Edebiyatında “Victor Hugo?” adlı incelemenin ilk bakışta doğrudan şair Victor Hugo’yu konu almamış olması okuru şaşırtmamalıdır. Beşir Fuad’ın, Victor Hugo’nun ölümünün hemen ardından (1885) tefrika ettirdiği ve Hugo’nun yazarlık ve düşünce adamlığı yönlerini ele almayı amaçlayan bu monografik çalışma, tüm eksik bilgilenmelerine karşın, Batı/Fransız etkisinde modern edebiyatımızın doğuş döneminde, iki farklı kültür arasında sıkışmış Osmanlı/Türk entelektüelinin/yazarının düşünce ortamını; düşünsel ve yazınsal ilgilerini belirleyen koşulları; Batı kökenli bilgi kaynaklarına ulaşmadaki güçlüklerini; Fransız edebiyatına, yazarlarına yaklaşımlarındaki öznel ve rastlantısal tavırları göstermesi açısından dikkat çekicidir.
Daha sonra, Tevfik Fikret’le başlayacak süreçte, şairlerimizin Fransız şiirine yaklaşımlarında gözlemlenen yer yer tutarlı tavırlar ve nispeten özümsenmiş fikirler yanında, sığ genellemelerle oluşturulmuş yüzeysel tespitleri ve “taklit sahası”nı aşmamış örnekleri temellendirmek açısından bu eserin oldukça açıklayıcı bir örnek oluşturduğunu belirtmek gerekir.
Kuşkusuz, Cumhuriyet döneminde Fransız şiirinin modem şiirimiz üzerindeki etkileri sadece bu kitapta yer alan şairlerimizle sınırlı değildir. Bu çerçevede, 1950’li yılların sonuna kadar, ilk planda adlarını anacağımız Necip Fazıl (Baudelaire), “Yedi Meşaleciler” (Baudelaire, Verlaine), Nazım Hikmet (Eluard, Aragon), Attila İlhan, Oktay Rifat, Melih Cevdet ve Cemal Süreya’ya (Fransız gerçeküstücüleri, Apollinaire, Eluard, Prevert) Fransız şiirinden gelen etkiler olduğunun altı çizilmelidir.
Ancak, şiir düzeyinde birkaç istisna dışında (Melih Cevdet-Prevert, Cemal Süreya-Apollinaire, Eluard) daha çok dize ya da tema düzeyindeki esinlenmelerle sınırlı kalan bu etkilerin şairlerimizin poetikaları üzerinde belirleyici olduğundan söz edemeyiz.
Kitabın son bölümünde “Ekler” başlığı altında yer alan “Geçmiş Zamandan Kurgulanmış Yaşama: Sözcüklerin Çağrıştırıcı Büyü’sü: Baudelaire, Sâmi, Mâhir” adlı yazı, Baudelaire’in “Le Balcon” şiirinde geçen bir dizenin, Divan edebiyatımızın iki şairi, Sâmi ve Mahir’in birer şiirinde geçen dizelerle olan benzerliği; “Aragon’un İzinde Galata ve Pera Kendini Anlatır İlhan Berk’e” adlı yazı, İlhan Berk’in “düzyazı şiir” olarak kaleme aldığı ve Aragon’un Paysan de Paris anlatısından konu ve yazım tekniği bağlamında etkilendiği Galata ve Pera anlatılarını; “Ataol Behramoğlu’nun ‘Hayata Uzun Veda’sı ya da Modern Theseus’un İzinde” adlı yazı ise Behramoğlu’nun bir “vasiyetname” gibi kaleme aldığı şiir kitabıyla Andre Gide’in “manevi vasiyetnamem” dediği “Thesce” adlı oyun arasındaki koşutluğu karşılaştırmalı temelde ele almaktadır.
Tevfik Fikret ve Ahmet Hâşim’den yapılan şiir alıntılarının bugünkü dille verilmiş olmasının, poetikalarının dış kaynakları doğrudan Fransız şiirine eklemlenen şairlerimizin dilsel kurgularının özgünlüğünü bozduğu eleştirisi ileri sürülebilir, şiirin, kendi dili dâhil, bir başka dilde aslına uygun yeniden üretilemeyeceği gerçeğinin farkında olarak, alıntıların günümüz dilinde yapılmış olmasının sadece okuma kolaylığı kaygısıyla ilişkili olduğu düşünülmelidir.
İnceleme yazılarının sonunda yer alan “Kaynakça” ise söz konusu şairlerin Fransız şiiriyle olan ilişkileri çerçevesinde değerlendirildiğinden, sadece doğrudan ya da dolaylı olarak alanla ilgili eser ve yazılarla sınırlı tutulmuştur. Ayrıca, alana dönük kimi yazıların ve eserlerin kaynakçada yer almaması yazarın konuya yaklaşım biçimiyle ilgili olduğu gerçeği de unutulmamalıdır.
MODERN TÜRK ŞİİRİNDE FRANSIZ ETKİLERİ KİTABINDAKİ BAŞLIKLAR / İÇİNDEKİLER
-Tanzimat Modernizasyonu, “Frankofoni”, Kaynak Kültür ve Etkilenme
-Fransız Etkisinde Modem Türk Şiirinde Yeni Yönelişler Tanzimat Edebiyatında “Victor Hugo Olayı”
-Tevfik Fikret ve Fransız Şiiri (Musset, Coppee): “Ferdi Bir Melâlden Büyük Bir İnsanlık Ümidine Doğru”
-Paris’ten İstanbul’a: Tevfik Fikret’teki Baudelaire Vizyonu
-Ahmet Haşim’in Sembolizmi: Fransız Etkisinde Yeni Bir Şiirsel İdealizm
-Yahya Kemal Şiirinin Fransız Kökenleri Üzerine ya da “Mektepten Memlekete”
-“Paris’ten Gazel Söyleyerek Dönen Şair”: Yahya Kemal Fâtes Galantes’ı Doğru Anladı mı?
-Verlaine’den Tarancı’ya ya da Şair ve Gölgesi
-İkaros’un Kavşağında İki Şair: Baudelaire ve Tarancı
-“Yeni İkaros”un (Baudelaire) İzinde Bir Şair: Cahit Sıtkı Tarancı
– Baudelaire’den Tarancı’ya “Kokular, Renkler ve Sesler”in Çağrıştırıcı Dili
-Tanpınar’ın Şiirindeki Bergson ya da “Bugünün Işığında Maziyi Görmek Keyfiyeti”
-Tanpınar’ın Valery Rüyası ya da Valery Sapağında Tanpınar Çıkmazı
-Orhan Veli’nin Fransızcadan Şiir Çevirileri ya da “Kendi Şiirini Yazmak”
-Metinlerarasılığın Kıyısında Bir Şair: Ahmet Muhip Dıranas.
-İlhan Berk”teki Fransız Şiiri ya da “Bir Başkası Ama Yine de Kendisi”
-Geçmiş Zamandan Kurgulanmış Yaşama/Sözcüklerin “Çağrıştırıcı Büyüsü”: Baudelaire, Sâmi, Mahir
-Aragon’un İzinde Galata ve Pera Kendini Anlatır İlhan Berk’e
– Ataol Behramoğlu’nun “Hayata Uzun Veda”sı ya da Modern Theseus’un İzinde