Bakan Kacır, Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması’nın İstanbul’da gerçekleştirilen ödül töreninde, kadınların, hayallerine uzanan yolda cesaretle, kararlılıkla yürüdüklerine şahitlik ettiklerini dile getirerek, “Ülkemizin yetiştirdiği kıymetli münevverlerden merhum Alev Alatlı’nın da vurguladığı gibi kadın, birey olmaktan öte bir medeniyetin inşasının temeli, taşıyıcısı ve koruyucusudur.” dedi.
Tarihin her döneminde ışık tutan, yol gösteren öncü kadınlar olduğunu ifade eden Kacır, “Kara Fatma’dan Nene Hatun’a, Hayme Ana’dan Gevher Vesibe Hatun’a, Şair Nigar Hanım’dan Fatma Aliye’ye kadar tarihimizde azim ve mücadeleleriyle iz bırakan nice kadın şahsiyet var. Bizler için vakit, kadınlarımıza referans olacak kadim değerlere dönmenin, milli hafızayı tazelemenin vaktidir.” diye konuştu.
Kacır, Türkiye Yüzyılı’nda, bilimde, teknolojide, AR-GE’de, inovasyonda ve yüksek teknoloji üretiminde dünyada söz sahibi, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını tesis etmiş bir Türkiye için kadınların sahip olduğu potansiyeli harekete geçirmekte kararlı olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Ülkemiz bu değerli hazineyi maalesef çok geç fark etti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 22 yılda kadınların hak ettikleri fırsat eşitliğine ulaşması ve potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koyabilmesi için reform niteliğinde pek çok düzenleme gerçekleştirdik. Kadınların hem hak ve özgürlüklerini geniş şekilde kullanabildikleri hem de emekleri ve becerileriyle iş dünyasının her alanında varlık gösterdikleri dönem, bu dönem oldu.”
Bugün Türk kadınlarının bilimde ve teknolojide, girişimcilikte pek çok Avrupa ülkesini geride bıraktığını belirten Kacır, “Öğretim üyelerimizin yüzde 47’sini oluşturan 86 bin kadın bilim insanımız, AR-GE ve inovasyon kültürümüzün gelişiminde öncü rol üstleniyor. Girişimcilik ekosistemimizden çıkan, milyar dolar değeri aşan yedi teknoloji girişimimizin, bizim tarifimizle yedi Turcornumuzun dördü kadın girişimciler tarafından kuruldu. 105 teknoparkımızda faaliyet gösteren 11 bin firmamızda 31 bin, AR-GE ve tasarım merkezlerimizde 27 bin kadın, yenilikçi çalışmalarıyla geleceğin Türkiye’sini inşa ediyor.” diye konuştu.
“22 yılda 172 bin kadın araştırmacımıza 20 milyar lirayı aşkın destek verdik”
Kacır, insansız hava araçlarında, yerli ve milli otomobilde, düzenlenen kutup bilim seferlerinde Türk kadınının izi ve imzasının bulunduğunu aktararak, kadınların hayatın her alanında daha güçlü temsiliyeti ve etkin varlığının, ülkenin muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıma yolculuğunda kilit role sahip olduğunu söyledi.
Kadınların bilim ve teknolojide daha da fazla yer almasını sağlamak ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceklerini bildiren Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜBİTAK’ın bilim insanlarına yönelik destek programları kapsamında son 22 yılda 172 bin kadın araştırmacımıza 20 milyar lirayı aşkın destek verdik. KOSGEB girişimcilik destekleri kapsamında aynı dönemde 71 bin 200 kadın girişimcimize 19 milyar lira destek sağladık. Uygulamalı girişimcilik eğitimleriyle 2010’dan bu yana 876 bin 300 kadın girişimciye eğitim sunduk. KOSGEB programlarımızda kadın istihdamını önceliyoruz. Kadın girişimcilerimize pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi’nin önemli başlıklarından biri olarak Kadın Girişimciliği İnisiyatifini başlattık.
Ülkemizde bölgesel kalkınmanın lokomotifi kalkınma ajanslarımız eliyle kadınlara yönelik 544 projeye 1 milyar lira destek sunduk. Sosyal gelişmeyi destekleme programı kapsamında kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımına yönelik 227 projeye 1,8 milyar lira katkı sağladık. Rekabetçi sektörler programında imalat sanayisinde kadınların yetkinliklerinin artırılması ve kadınlara yeniden yetkinlik kazandırılması için 8,5 milyon avro bütçeli imalat sanayisinde kadın istihdamını güçlendirilmesine yönelik modeller geliştirmesi projesini yürütüyoruz.”
Kacır, hayatın her alanında üretkenliği ve duyarlılığı temsil eden kadınların sağlıklı ve güçlü bir toplumun teminatı olduğunu da sözlerine ekledi.
