İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin kurallara uygun bir şekilde örtünmediği gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölmesine yönelik protestolar sürerken Tahran yönetimi, Avrupa merkezli yayın kuruluşları ve kişilere yaptırım kararı aldı. AB’nin ahlak polisine yönelik 17 Ekim’de aldığı ek yaptırım kararları ve Almanya’nın AB kararlarına ek yaptırımlar uygulayacağını açıklamasına misilleme olarak Avrupa merkezli sekiz kuruluş ve 12 kişi yaptırım listesine alındı.
İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yaptırım listesine alınan kişi ve kuruluşlar “terör örgütlerini desteklemek”, “şiddete tahrik”, “ayaklanma, şiddet ve terör eylemlerine kışkırtmak”la suçlandı. Listede Deutsche Welle (DW) ve Radio France Internationale’in Farsça yayınlarının yanı sıra Uluslararası Adalet İçin Arayış Komitesi (ISJ), Irkçılık ve Antisemitizme Karşı Uluslararası Lig (LICRA), ayrıca Alman Bild gazetesinden iki kişi, Avrupa Parlamentosu üyeleri ve Fransız politikacılar da yer alıyor. Yaptırım listesindekilere ülkeye giriş yasağı getirilirken İran’daki mal ve varlıklarına el konacağı açıklandı.
DW’den kınama
DW Genel Direktörü Peter Limbourg, İran’ın DW Farsça yayınlarına yönelik yaptırım kararını “kabul edilemez” diye nitelendirerek kınadı. Limbourg Almanya ve Avrupa’daki politikacılardan “rejim üzerindeki baskıyı artırmalarını beklediğini” söyledi.
Alman Dışişleri Bakanlığından bugün yapılan açıklamada İran’dan Almanya’ya giriş kısıtlamalarının AB yaptırımlarının da ötesine geçecek şekilde artırıldığı bildirildi. Buna göre İran hizmet ve diplomatik pasaportu sahiplerine sadece “kesinlikle gerekli” durumlarda vize verilecek, AB yaptırım listesindeki İran kurumlarının mensuplarına ek seyahat kısıtlamaları getirilirken İranlı bankalarla iş ilişkilerine de ek kısıtlamalar yürürlüğe sokulacak.
Baerbock: Hiçbir şey yokmuş gibi devam edemeyiz
Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bu adımın ülkedeki insan hakları durumuna yanıt olarak atıldığını belirterek, “İnsan haklarını böylesine hor görerek kendi vatandaşlarını tehdit eden bir devletle ikili ilişkileri hiçbir şey yokmuş gibi devam ettiremeyiz” dedi.
AB, Amini’nin ölümü ve ardından protestoculara uygulanan şiddeti gerekçe göstererek 17 Ekim’de Tahran yönetimine ek yaptırım kararları almış, ahlak polisi ve aralarında ülkenin Telekomünikasyon Bakanının da bulunduğu 11 yetkiliyi yaptırım listesine eklemişti.

Fotoğraf: ESN/AFP
22 yaşındaki Mahsa Amini, kurallara uygun örtünmediği gerekçesiyle ahlak polisince gözaltına alınmış, gözaltında hala bilinmeyen bir nedenle fenalaşarak hastaneye kaldırılmış ve üç gün sonra, 16 Eylül’de hastanede yaşamını yitirmişti. İran Adli Tıp Kurumu, yapılan incelemeler sonucunda Amini’nin ölümünün “baş, hayati organlar ve uzuvlara alınan darbelerden kaynaklanmadığını” açıklamıştı. Ancak Amini’nin ailesini temsil eden avukatlar raporu reddederek ölümün farklı bir komisyon tarafından yeniden incelenmesini talep etmişti.
Amini’nin ölümünün 40’ıncı günü protestoları
Mahsa Amini’nin yaşadığı Kürdistan eyaletindeki Sakkız kenti başta olmak üzere İran’ın çeşitli kentleri bugün de protesto gösterilerine sahne oldu.
Amini’nin ölümünün 40’ıncı gününde, gömüldüğü Ayçi mezarlığında toplanan göstericiler, “Diktatöre ölüm”, “Özgürlük” sloganları attı. Fars haber ajansı, yaklaşık 2 bin kişinin Sakkız’da toplandığını bildirdi. Binlerce kişinin kente giden otoyolu araçlarıyla ve yaya olarak doldurduğu yönünde haberler geliyor.
Kürdistan Valisi İsmail Zaril Kuşa ise Sakkız’da durumun sakin olduğunu, kente giden yolların kapatıldığı yönündeki haberlerin “tamamen yalan” olduğunu söyledi. Vali, “Düşman ve medya, Amini’nin ölümünün 40’ıncı gününü yeni gerilimler yaratmak için kullanmaya çalışıyor” açıklaması yaptı.
Oslo merkezli İran İnsan Hakları Derneği, bugün güncellediği verilere göre protestolara yönelik güvenlik güçlerinin müdahalelerinde en az 141 göstericinin yaşamını yitirdiğini ileri sürdü.
AFP,rtr,dpa,AP/BK,HT