İstanbul Tabip Odası: İdare mahkemesi muayenehanede kürtaja cezayı hukuka aykırı buldu

İstanbul Tabip Odası: İdari Yaptırım Kararına İdare Mahkemesi’nden Yürütmeyi Durdurma Kararı

İstanbul Tabip Odası (İTO), Ümraniye’de kadın hastalıkları ve doğum uzmanına, muayenehanesinde kürtaj yaptığı gerekçesiyle verilen “idari yaptırım” kararına karşı açılan davada İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini açıkladı. Açıklamada, “Sağlık Bakanlığı’ndan başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk kurallarına uygun işlemler yapmasını, diploma ve uzmanlık belgelerinin hekimlere verdiği yetkileri kısıtlayıcı kararlardan kaçınmasını beklediğimizi tekrar belirtmek isteriz.” denildi.

İTO, Ümraniye’de muayenehanesi bulunan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı üyelerine İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 17 Eylül 2024 tarihinde muayenehanede kürtaj işlemi yaptığı gerekçesiyle verilen “idari yaptırım kararı”na karşı açılan davada çıkan kararla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamaya göre, İl Sağlık Müdürlüğü’nün tebliğinde “hekimin muayenehanede kürtaj işlemi gerçekleştirdiğinin tespit edildiği, Sağlık Bakanlığı’nın 18.04.2024 tarihli görüş yazısına göre anne sağlığını korumak ve hasta güvenliği açısından muayenehane şartlarında küretaj işleminin yapılmasının uygun olmadığı” ileri sürülmüş ve “muayenehane şartlarında kürtaj işlemine yönelik sağlık hizmetinin durdurulmasına karar verildiği” belirtilmişti.

İstanbul Tabip Odası’nın konuya ilişkin açıklaması şöyle:

“Hekimin meslek icrasına yönelik hukuka aykırı nitelikteki bu karara karşı Odamız Hukuk Bürosu tarafından hekim adına dava açılmış ve haksız kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali talep edilmişti. Davanın görüldüğü İstanbul 12. İdare Mahkemesi tarafından, idari yaptırım kararının açıkça hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç zararların doğacağı belirtilerek yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.

Nüfus Planlaması Kanunu’na atıf…

16.12.2024 tarihli kararda; 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un ‘Nüfus planlaması’ başlıklı 2. maddesi ile ‘Gebeliğin sona erdirilmesi’ başlıklı 5. maddesine,

Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzüğün ‘On haftayı geçmeyen gebeliklerde rahim tahliyesi’ başlıklı 3. maddesi ile ‘On haftayı geçmeyen gebelikte rahim tahliyesinin yapılacağı yerler ve buralarda bulunması gereken koşullar’ başlıklı 4. maddesine,

Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütecek Personelin Eğitimi, Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmeliğin ‘Uzman Hekimlerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları’ başlıklı 17. maddesine atıf yapılmıştır.

Netice olarak; ‘Uyuşmazlıkta, davacı hakkında yapılan şikayetlerin soyut nitelikte olduğu, yukarıda ayrıntılarına yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca şartları taşıyan kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının mesleklerini uyguladıkları muayenehanelerinde kürtaj işleminin yapılmayacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, yine Sağlık Tesislerinin Denetimi Hakkında Yönetmelik’in 10/3. maddesine istinaden sağlık kuruluşunun bir kısmında (kürtaj işlemine yönelik) hizmetin devamı halinde hastaların tedavisinin, hasta sağlığının ve güvenliğinin nasıl ve ne şekilde olumsuz etkileneceğinin de idarece açık ve net olarak ortaya konulamadığı, anılan hususlara ilişkin olarak dava dosyasına herhangi bir bilgi veya belgenin sunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konu…

“Sağlık Bakanlığı’ndan üst hukuk kurallarına uygun işlemler yapmasını bekliyoruz”

Açıklamada, idare mahkemesi kararının itiraz yolu açık olmakla birlikte idari yaptırım kararındaki hukuka aykırılığı tespit etmesi bakımından son derece önemli olduğu belirtilerek, “Sağlık Bakanlığı’ndan, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk kurallarına uygun işlemler yapmasını, diploma ve uzmanlık belgelerinin hekimlere verdiği yetkileri kısıtlayıcı kararlardan kaçınmasını beklediğimizi tekrar belirtmek isteriz.” denildi.(ANKA)

Related Posts

Zülfü Livaneli’nin konuşması Sosyalist Enternasyonal’e damga vurdu! Çarpıcı ‘Gramsci’ göndermesi: ‘Sağ ne yaparsa yapsın…’

Sanatçı, yazar ve eski milletvekili Zülfü Livaneli, “Göç asla bitmeyecek bir olgudur. Ancak Avrupa ülkelerinin bu harekete karşı ırkçı demokrasilere dönüşmesini kabul edemeyiz” dedi. Dayanışma ruhunun önemine ve kültürün sol siyaset açısından taşıdığı merkezi role dikkati çeken Livaneli, “Gramsci’nin de dediği gibi, sağ ne yaparsa yapsın kültürel hegemonya kuramayacaktır” ifadelerini kullandı.

2. Dünya Savaşı’ndan kalma heykelden ceset çıktı

2. Dünya Savaşı’ndan kalma simgesel anıtın kafa bölgesinden yaşlı bir adamın cansız bedeni çıkarıldı. Rusya’daki 85 metrelik “Anavatan Çağırıyor” adlı ikonik heykel, Volgograd kentinin simgelerinden biri.

Trump’tan ‘beyazlara soykırım’ iddiası: Güney Afrika dedi Kongo çıktı

Trump’ın Güney Afrika lideri Ramaphosa ile görüşmesinde “soykırım” kanıtı olduğu iddiasıyla gösterdiği görsellerin ardındaki gerçeğin farklı olduğu anlaşıldı.

Feci yangında bir kişi ve bir köpek ölü bulundu

Balıkesir’de, 3 katlı metruk binada çıkan yangında alevlerin arasında kalan Mustafa Uzun (60) ve bir köpek hayatını kaybetti.

Keşmir krizi: Hindistan’da Türkiye’ye boykot genişliyor

Hindistan’da Pakistan’a verdiği destek nedeniyle eleştirilen Türkiye’ye yönelik boykot çağrılarının kapsamı genişliyor. Boykot; turizm, ticaret, eğitim ve havacılık alanlarını etkiliyor.

Bodrum usulü tabela asma, yüreklerin ağıza geldiği an!

Muğla’nın Bodrum ilçesinde bir restoranın tabelasını asan 4 kişinin tehlikeli hareketleri yerli ve yabancı turistleri şaşkına çevirdi. Merdiven, dolap, tabure kullanılarak asılan tabela ilginç görüntülere sahne oldu.