Fransa ve Almanya’da “kamu düzeni ve güvenliğine tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle Filistin’le dayanışma gösterilerine izin verilmeyeceği, Hollanda’da ise Hamas yanlısı gösterilere müdahale edileceği açıklandı. İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman da ülkede bazı durumlarda “Filistin bayrağı sallamanın yasal olmayabileceğini” duyurdu.
Buna karşılık, İsrail yanlısı gösterilere herhangi bir kısıtlama veya yasaklama getirilmezken hükümet yetkilileri de bu gösterilere bizzat katılarak desteklerini bariz şekilde ortaya koyuyor.
Avrupa’da Filistin’e destek veren sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri ise hükümetlerin yasaklama kararlarını “ifade ve gösteri özgürlüğüne ciddi saldırı” olarak niteliyor ve Filistin karşıtı baskının artışa geçtiği şeklinde yorumluyor.
İngiltere İçişleri Bakanı Braverman, dün emniyet müdürlerine yazdığı mektupta, normalde meşru olan Filistin bayrağı sallamanın ya da Filistin’e özgürlük sloganları atmanın, “terör eylemlerini övmek amacıyla” yapıldığında yasal olmayabileceğini belirtti.
Kamu düzenine aykırı eylem ve sloganlara örnek göstererek polisin Hamas destekçisi ya da Yahudi vatandaşlara tehdit olabilecek eylemlere karşı yasanın verdiği tüm yetkiyi kullanmaları gerektiğini kaydeden Braverman, İsrail karşıtı eylemlerde kullanılan sembollerin bağlamına da dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.
Braverman, “Bazı durumlarda meşru olan davranışlar, mesela Filistin bayrağı sallamak, terör eylemlerini yüceltme amacı taşıdığında yasal olmayabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Braverman, agresif şekilde Filistin marşları söyleyip sembolleri sallamak ya da Yahudilerin yoğunlukla yaşadığı mahallede konvoy oluşturmanın da bu kapsama girebileceğini kaydetti.
İngiltere merkezli Filistin Dayanışma Kampanyasının (PSC) Direktörü Ben Jamal, AA muhabirinin konuya ilişkin soruları üzerine yaptığı yazılı açıklamada, Braverman’ın dünkü talimatının, sivil özgürlükler açısından “son derece endişe verici ve tehdit edici” olduğunun altını çizdi.
Ben Jamal, şu ifadeleri kullandı:
“Bu talimatı uygulayan bir polis gücü, Filistinlilerin hem ulus olma hem de İsrail’in baskı sisteminden kurtulma mücadelelerinin sembolü olan bir bayrağı dalgalandırma hakkını inkar etmektedir. Bu, aynı zamanda İngiliz vatandaşlarının, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı dahil, haklarının hayata geçirilmesi yönündeki meşru arzusu ile dayanışma gösterme temel hakkına da saldırıdır.”
PSC’nin öncülüğünde cumartesi başkent Londra’da Filistin’e destek gösterisi düzenleneceğini belirten Jamal, gösteride temel nedenleriyle ilgilenerek bölgedeki şiddete son verilmesi çağrısında bulunacaklarını kaydetti.
Jamal, İsrail’in on yıllardır süren yasa dışı askeri işgali ve apartheid sisteminin, uluslararası toplumun hesap sormasını gerektirdiğine işaret ederek, “İnsanları bu ilkeleri desteklemek üzere Filistin bayrağını dalgalandırmaya davet edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Paris Emniyet Müdürlüğü, Filistin’e destek için Paris’te yarın düzenlenmesi beklenen iki gösteriyi “kamu düzenini bozma riski taşıdığı” gerekçesiyle yasakladı.
Fransa’nın Lyon kentinde 9 Ekim’de, Marsilya kentinde ise 10 Ekim’de Filistin’e destek gösterileri düzenlendi.
Lyon’da valiliğin yasağına rağmen dün de Filistin’e destek amacıyla gösteri yapıldı.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde polisin göstericileri dağıtmak için biber gazıyla müdahale etmesi dikkati çekti.
Görüntülere yoğun biber gazına maruz kalan, elleri ve omuzlarında Filistin bayrakları taşıyan göstericilerin koşması yansıdı.
Palestine Vaincra Topluluğunun (Filistin Kazanacak) Sözcüsü Tom Martin, AA muhabirine topluluklarının Toulouse kentinde düzenlemeyi planladığı gösterinin yasaklanıp yasaklanmayacağını bilmediğini ifade etti.
Martin, Avrupa’da ve özellikle Fransa’da Filistin karşıtı baskının radikalleştiği, bunun da Filistin yanlısı gösterileri yasaklamaktan geçtiği değerlendirmesini yaptı.
Martin, bu kapsamda Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in dün Yeni Antikapitalist Parti (NPA) hakkında terörü övdüğü gerekçesiyle soruşturma başlatıldığını açıkladığını kaydetti.
İsrail yanlısı kuruluşların, Palestine Vaincra, NPA ve Revolution Permanente hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirten Martin, “Bunlar, Filistin halkının ve onların sömürgecilikle mücadelesinin destekçilerini susturmaya çalışmak için uygulanan yöntemler.” diye konuştu.
Martin, ifade ve gösteri özgürlüğüne yönelik ciddi bir saldırı olan bu yöntemlerin kınanması gerektiğini vurguladı.
Fransa’da İsrail’e destek gösterilerine siyasetçilerin de katıldığını anımsatan Martin, “Bu, şaşırtıcı değil çünkü İsrail, bu bölgedeki Batılı emperyalistlerin stratejik müttefiki, ön üssü. Sonuç olarak Batılı emperyalistler, sömürgeci ve ırkçı bir devleti koruyor.” ifadelerini kullandı.
Hollanda’nın geçici hükümetinin Başbakanı Mark Rutte, belediye başkanlarının Hamas yanlısı gösterilere müdahale edeceğini söyledi.
Rutte, Temsilciler Meclisinde yaptığı konuşmada, Filistinlilerin Hollanda’da gösteri yapma hakkına sahip olduğunu ancak gösteride antisemitik söylemlerin ve Hamas yanlısı açıklamaların “kabul edilemez” olduğunu dile getirdi.
Soyadının açıklanmasını istemeyen Bir Zeytin Ağacı Dik Vakfı Yöneticisi Esther, AA muhabirine 15 Ekim’de başkent Amsterdam’da yapacakları Filistin’e destek yürüyüşünün yerini ülkedeki siyasilerin uyguladığı baskı nedeniyle değiştirmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Esther, ülkedeki siyasilerin Amsterdam kentindeki İkinci Dünya Savaşı’nda ilk baskınların yapıldığı eski Yahudi mahallesi Jonas Daniel Meijer Meydanı’nda Filistin yanlısı gösterilerin uygun olmayacağını ve provokatif olacağı için bu bölgede yasaklanması gerektiğini savunmalarının üzücü olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
Ülkede genel seçimlerin yaklaşması nedeniyle siyasilerin bu tür söylemlere başvurduğunu ve ülkedeki insanları kutuplaştırmaya çalıştıklarına dikkati çeken Esther, “Siyasilerin uyguladığı baskı nedeniyle Amsterdam’ın Dam Meydanı’nda başlayıp bir sinagogun ve Yahudi müzesinin bulunduğu güzergahtan geçerek Jonas Daniel Meijer Meydanı’nda tamamlayacağımız yürüyüşün güzergahını ve bitiş yerini değiştirmek zorunda kaldık.” dedi.
Esther, aynı güzergahta ve bölgede daha önce de gösteriler yaptıklarını, bilinen ve yürümesi kolay bir güzergah olduğunu ifade ederek, “Burada daha önceki gösterilerde de Filistin bayraklarıyla yürüyüş yaptık ve bu, hiç sorun olmamıştı.” ifadesini kullandı.
Almanya’nın başkenti Berlin’de yapılması planlanan Filistin’le dayanışma mitingine kamu güvenliği gerekçesiyle izin verilmedi.
Berlin polisinden yapılan açıklamada, “Filistin’le dayanışma amacıyla Berlin’in farklı ilçelerinde düzenlenecek miting ve yürüyüş ile bunların yerine geçecek tüm etkinlikler, kamu güvenliği ve düzeni açısından tehdit oluşturdukları gerekçesiyle yasaklanmıştır.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada polisin miting organizatörlerini konuyla ilgili bilgilendirdiği aktarıldı.
“Filistin konuşuyor” ve “Filistin Eylem Komitesi” gibi Filistin yanlısı çeşitli platformlar, Berlin’de gösteri çağrısında bulunmuştu.